Kıymetini Bilemediğimiz Yıllara...
Oldum olası çok sevdim Nisan’ları… Belki doğduğum ay olduğundan, belki de baharı getirdiğinden.. Belki de hatırladığım en güzel günleri Nisan’da yaşadığımdan…
Yaşadığım en güzel günlerden biriydi yılların birinde bir 25 Nisan… Öğrenciydik, dersler çok zor gelirdi. O günlerdeki tek derdimiz buydu sanırım, bir de hiçbişeye yetmeyen harçlıklarımız.. Ama yine de geçirdiğimiz onca güzel anın sebebi zaten paramızın olmamasıydı. Elimizdekiyle mutlu olmayı becerebilmekti bizi mutlu eden. Tek odalı evlerde alabildiğimiz bir paket makarna ve bir şişe kolayla karnımızı doyurabilmekti. Haluk Levent dinlemekti. Geç saatlere kadar sokaklarda yürüyebilmekti. Ders çalışma bahanesiyle bir araya gelip saatlerce konuşmak ve gülmekti.
Bugün düşününce üzerinden yüzyıllar geçmiş gibi hissettiğim o günler, hayatımın en güzel günleriydi. Geçen gün Ulaş’a ve bu sabah Aylin’e söylediğim gibi, her geçen gün bizden bişeyler götürürken, kıymetini bilemediğimiz yılların bıraktığı buruk ve güzel hatıralarla avunuyoruz. Hiçbişey eskisi gibi değil artık…
Haber saldım dört bir yana
Karanfiller susuz kalmış
Muhabbete dost aradım
Bu şehri periler sarmış
Bitip tükenmez sigaram
Ciğerim nefessiz kalmış
Her şey yalan olsa bile
En güzel aşk zor olanmış
Yaşadığım en güzel günlerden biriydi yılların birinde bir 25 Nisan… Öğrenciydik, dersler çok zor gelirdi. O günlerdeki tek derdimiz buydu sanırım, bir de hiçbişeye yetmeyen harçlıklarımız.. Ama yine de geçirdiğimiz onca güzel anın sebebi zaten paramızın olmamasıydı. Elimizdekiyle mutlu olmayı becerebilmekti bizi mutlu eden. Tek odalı evlerde alabildiğimiz bir paket makarna ve bir şişe kolayla karnımızı doyurabilmekti. Haluk Levent dinlemekti. Geç saatlere kadar sokaklarda yürüyebilmekti. Ders çalışma bahanesiyle bir araya gelip saatlerce konuşmak ve gülmekti.
Bugün düşününce üzerinden yüzyıllar geçmiş gibi hissettiğim o günler, hayatımın en güzel günleriydi. Geçen gün Ulaş’a ve bu sabah Aylin’e söylediğim gibi, her geçen gün bizden bişeyler götürürken, kıymetini bilemediğimiz yılların bıraktığı buruk ve güzel hatıralarla avunuyoruz. Hiçbişey eskisi gibi değil artık…
Haber saldım dört bir yana
Karanfiller susuz kalmış
Muhabbete dost aradım
Bu şehri periler sarmış
Bitip tükenmez sigaram
Ciğerim nefessiz kalmış
Her şey yalan olsa bile
En güzel aşk zor olanmış
Keşke geri gelse keşke yeniden yaşanabilse o güzel yıllar
yada ozamanlarda düşünmeden yapabildiklerimizi şimdilerde hiç olmazsa düşünerek yapabilsek
Harikasın şekerim eline yüreğine sağlık...
Hep yaz öksüz bırakma buraları :)
Posted by @@€ | April 25, 2008 at 7:22 AM
Geçmişi geçmişte bırakmak gerek diyenlere kızıyorum ben... Bugüne geçmişten geçerek gelmedik mi.. Kötü anıları hatırlamaktan kaçarız ama bizi onlar olgunlaştırmadı mı?
Dediğin gibi keşke geri gelebilse o günler.. :(
Posted by Filiz Kirazoğlu | April 26, 2008 at 12:00 AM
This comment has been removed by the author.
Posted by lucesku | April 30, 2008 at 10:51 PM
benimde aklima üniversiteden bahsedince yitirdiğim bir anım geldi; bi yaz arkadaşımın köyüne gitmiştim. traktörle bi yerden dönerken bağıra bağıra Haluk Levent'in "dağlar dağlar geceleri benim için kim ağlar..." şarkısını söylemiştim. hey gidi... :)
şimdiyi yaşıyoruz, bir 5 sene sonra da bugünlerin kıymetini bilemediğimizden bahsederiz. o yüzden hayatın komple kıymetli olduğunu bilmemiz gerek zannımca. fani dünya demek kolay, fani dünyayı yaşamak zor.
vazifelerimizin bilincinde bir yaşam duasıyla..
Posted by esrArengiz | April 30, 2008 at 10:52 PM
Ay Haluk Levent gençlikte mi dinleniyodu ne :)
Benimde o yılları hatırladığımda aklıma Haluk Levent ve şarkıları geliyor..
Geçmiş unutulur mu hiç, özlem diner mi, mümkün olan o günleri anıp, özleyip bugünden vazgçemeden dengeyi kurmak, yoksa nasıl biz oluruz ki...
Posted by Mine Yaman | November 17, 2008 at 4:07 AM